Ayaklarımızda yaşadığımız ya da en çok karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi de nasır sorunudur. Nasırlar, deride oluşan yoğun keratinleşme yani kalınlaşmalardır. Nasır oluşmuş bölgede aslında canımızı yakan yüzeydeki kalınlaşma değil, bu kalınlaşmanın aşağıdaki sinirlere ve dokulara yaptığı baskıdır. Nasırlar genellikle derinlere doğru –V- şeklinde yapılanırlar. Çok baskı alan bölgelerde vücudun kendi savunma mekanizmasının sonucun da oluşurlar. Baskı başladığında ve devam ettiğinde vücudumuz otomatik olarak daha derinlerde olan kan damar ağımızı, sinirlerimizi ve yeni, canlı doku üreten derinlerdeki deri katmanlarımı korumak amacı ile yüzeyini kalınlaştırmaya başlar.
Buradaki deri kalınlaşmasının zamanla yoğunlaşması sonucunda, ayakkabılarımızdan veya herhangi bir baskıya maruz kalmaktan dolayı oluşan ekstra basınç alt dokuların etkilenmesine dolayısıyla ağrıya neden olur.
Nasırlar parmak üstlerinde, parmak aralarında, ayak tabanında, topuk altlarında ve arkasında oluşabilirler. Ayak tabanı genetik olarak yüksek olan kişilerde nasır oluşma riski daha fazladır. Basış bozuklukları olan kişilerde de bir süre sonra parmakların deformasyonu ve nasır problemi görülür. Günlük hayatın büyük bir kısmını ayakta geçiren kişilerde nasır problemi daha fazla görülür. Ayağı yoran, sıkan ayakkabılar nasır oluşmasını tetikler. Yapılan bazı sporlar ayakların aldığı darbelerden dolayı nasırlanma riskini arttırırlar. Nasırlar nadiren de olsa tırnak altlarında ve kenarlarında da oluşabilirler.
Nasır oluşumunun önlenmesinde en önemli unsur baskının ortadan kaldırılmasıdır. Basış bozukluklarında, vücut ağırlığının tam ayak tabanına eşit yayılmasını sağlamak ve dolayısıyla
Nasır oluşumunu önlemek için destek malzemelerinden yararlanmak gerekir. Günlük yaşantıda yoğun olarak, ayakta kaldığımız saatlerde ortopedik ayakkabı ve terlik kullanmakta nasır oluşumunu en aza indirger. Oluşmuş nasırların yok edilmesi ve tekrar oluşumunun engellenmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şudur: Nasır, tek seferde tamamen ortadan kaldırılamaz. Doğru aralıklarla yapılacak temizleme işlemleri en sağlıklı olanıdır. Kullanılan nasır bantlarının çok fazla başarılı olmamasının nedeni budur. Oluşmuş nasırın sıfır noktasına kadar tek seferde alınması, o bölgede tekrar ve daha fazla deri kalınlaşmasını beraberinde getirebilir. Vücut savunmasını daha fazla arttırma gereği duyar. Bu yüzden nasırlı bölge, doğru aralıklarla ve yavaş yavaş temizlenmelidir Ayrıca şunu da belirtmek gerekir nasır bantları asit içerdikleri için şeker hastalarında kesinlikle kullanılmamalıdır. Oluşabilecek yaralanmalar hayati riskler oluşturabilir.
Nasır oluşumunun engellenmesindeki en önemli ve son işlem günlük kullanılması gereken nemlendiricileridir. Uygun oranda üre içeren nemlendirici kremler nasır oluşumunu engeller. Hem acı veren hem de estetik olarak görüntü bozukluğu oluşturan nasır problemlerine son vermek, doğru ve düzenli ayak bakımlarını hayatımıza sokarak mümkündür.
